Çocukluğumuzun yansımalarını yetişkinliğimizde farklı anlarda görürüz “Aynı annem/babam gibi tepki verdim”. Ebeveynlerimizde eleştirdiğimiz yanları kendimizde keşfettiğimizde bununla yüzleşmek zor gelebilir. “O kadar zaman asla olmam dediğim, asla yapmam dediklerimi şimdi nasıl tekrar ediyorum?”
Özellikle ebeveyn olduktan sonra bu “yanlarımız” daha sık kendini gösterebilir. Bunun çoğu zaman sebebi, en iyi bildiğimiz daha doğrusu tek bildiğimiz yöntemin eski sandıklarımızın arasından çıkmasıdır.
Şahit olduğumuz ebeveynlik pratiğini kendi çocuğumuzda bir kere daha hatalarıyla tekrar ederiz. Cezalar verir, ödüllerle davranış değiştirir, çaresiz hissettikçe fiziksel büyüklük ve yüksek ses avantajımızı kullanarak çocuklarımızı baskılarız.
Çocuğun iki hafta ya da daha uzun süreler boyunca çok üzgün veya içine kapanık hissediyor olması,
Tırnak yeme, parmaklarının derisini soyma gibi davranışların gelişmesi,
Geceleri ve bazı durumlarda gündüzleri altını ıslatmaya başlaması,
Kaygı ve korkularının günlük aktivitelerini engelleyecek kadar ön plana çıkmış olması,
Göz teması kuramama ve bazı tiklerin gelişmesi,
Yalnız uyuyamama, anne baba ile uyuma isteği duymaya başlamış olması,
Suçluluk duygusu hissediyor olması ve anne babası ölecek diye endişesi yaşaması,
Akranlarına nazaran öğrenmede güçlük çekmesi,
Ebeveynlik danışmanlığı burada devreye giriyor. Eğer bizler çocuklarımıza uygun ebeveynlik nasıl yapılır gösterebilirsek sadece onları daha avantajlı yetiştirmiş olmayacağız aynı zamanda içselleştirdiğimiz nesillerdir süren hata döngüsünü de kırmış olacağız. Unutmayalım ki bizler çocuklarımıza her anlamda örnek olmaktayız. İnsan ilişkilerini, sorunlarla baş etme yöntemlerini ve çoğu becerilerini bizi gözlemleyerek kazanıyor ve içselleştiriyorlar. Biz karşılaştığımız sorunlarla doğru şekilde baş edersek onlara da doğru çözümleri öğretmiş olacağız.
Peki ebeveynlikteki hatalar her çocukta travmaya neden olur mu? Çocuk ergen psikiyatrisi yetişkinlerin dünyasından koruyacak çeşitli koruma kalkanları vardır. Bunlar bazen genetik kökenlidir, bazen evdeki güven, şefkat ve sevgi ortamıyla ilgilidir kimi zamanda evden olmayan ama dışardan destek sağlayan (öğretmen, arkadaş, babaanne/dede gibi) kimselerdir.
Bize başvuran danışanların problemlerini en iyi şekilde çözmek için uzmanlarımızın kullandığı teknikler bilimsel alt yapısı olan ve etkinliği pek çok araştırma tarafından desteklenmiş yöntemlerdir. Bu yöntemler baz alınarak danışmanlık süreci kişinin ihtiyaçlarına göre kişiye özel olarak dizayn edilmektedir.
Ruh sağlığı yasası henüz ülkemizde olmadığından psikologların yetkinliklerini denetleyecek bir mercii yoktur. Bu yüzden bu durum maalesef istismar edilmekte ve gerekli yetkinliğe sahip olunmadan bazı kurumlar/kişiler hizmet vermektedir. Türkiye’de psikoterapist olarak çalışabilmek için klinik psikoloji alanında yüksek lisans veya doktora yapma şartı vardır. Ayrıca, kişiye uygun ekolün (Bilişsel Davranışçı Terapi, Şema Terapi, Psikodinamik vs.) uygulama yetkinliğini elde etmek en az 2 sene sürmektedir. Bu yüzden danışacağınız uzmanın yetkinliğini ve süpervizyon alıp almadığını mutlaka sorgulamanızı öneririz. Rola Psikoloji uzmanlarının yetkinlikleriyle ilgili detaylı bilgiye bizi arayarak ulaşabilirsiniz.
WhatsApp Destek Hattı